.png){kind=small}
Benim girişim yolculuğum: Nezih Sipahioğlu
Nezih Sipahioğlu, 2018’de SiPay’i, finans teknolojileri alanının “pazaryeri” olarak kurdu. Tek ürün/çözüm yerine, müşterinin bütün ihtiyaçlarını karşılamayı amaçladı. 2022 sonunda 10 milyar TL hacme ulaştı. Şimdi ise global açılım için yeni yatırım almaya hazırlanıyor.
Üniversite mezuniyetini izleyen günlerde aile işine dahil olmak yerine farklı bir yol izleyen Nezih Sipahioğlu, gördüğü fırsat nedeniyle “yurt dışı şirket kurma” danışmanlığına yöneldi. Yeni adı Company Global ile Türkiye’deki girişimcilere yurt dışında şirket kurma, globalleştirme ve kurumsallaşmayla ilgili hizmetler vermeye başladı.
Bu dönemde önemli bir boşluğu fark etti. Yurt dışında bir şirket kurduktan sonra bir banka hesabı ve ödeme sistemi ihtiyacı doğuyordu. Çeşitli zorluk ve süreçlerle ilgilendikten sonra bunun çok basit bir konu olmadığını fark ettiğinde, biraz araştırmaya koyuldu. Çünkü, iş, banka hesabına sahip olmaktan daha fazlasıydı.
Bu konuda yaptığı çalışmalarda dünyada finans teknolojilerinin, ödeme sistemlerinin yükselişte olduğunu gördü. Türkiye’de ise sektör henüz yolun başındaydı. Az sayıda şirket vardı ve bunların önemli bölümü belli hizmetlere odaklanmışlardı.
Dikkatini çeken bir başka konu ise “pazaryerlerinin” hızlı büyümesi idi. E-ticaret odaklı bu şirketler, müşterilerinin her türlü ihtiyacını karşılamayı hedefliyordu. Nezih Sipahioğlu, “Ben de tüm finansal ihtiyaçları ve ödeme alternatif lerini bir pazar yeri olarak konumlandırmaya kafa yormaya başladım” diyerek o dönemi anlatıyor. Bu doğrultuda müşterinin tek bir yerden çok sayıda çözümü alabileceği bir fintech kurmak için çalışmalarını başlattı ve SiPay’i 2018 yılının Aralık ayında kurdu. 2019 yılının Nisan ayında lisansa başvurup, Temmuz ayında da lisanslarını aldıklarını söyleyen Sipahioğlu, sonrasını ve hedeflerini şöyle anlatıyor:
İlk hizmet sanal pos
Sanal POS ile başladık. Şirketin ilk hizmeti buydu. Daha sonra bunun yanına SiPay markalı dijital cüzdan hizmeti koyduk. Ardından fiziksel ve Android POS teknolojileri geliştirdik. Son olarak da Wallet Gate çözümümüzü tanıttık.
Wallet Gate ile lisansı olmayan şirketlere “cüzdanla ödeme” hizmetini Türkiye’de ilk defa markasız olarak sunmaya başladık. Yani sen bir fintech olmak istiyorsun, ama yeterli teknolojin, ürünün, lisansın yok. Bu olanağı biz sunuyoruz.
“Tüm şirketleri hızla fintech’ yapalım” mottosu ile yola çıktık. O proje epey başarılı oldu. Bu işbirliği Fenerbahçe Spor Kulübü ile başladı. Şimdi yaklaşık 25 tane sözleşmemiz var. Bu sayede güçlü markası ve müşteri kitlesi olan şirketleri yatırım yapmadan, lisans beklemeden fintech şirketine çevirmiş oluyoruz.
3 yılın bilançosu
Hızlı büyüme ile 2021 yılını, 30 kişilik bir ekip ile 1,5 milyar TL hacimle kapattık. 2022’yi ise 10 milyar hacim ve 95 çalışanla tamamladık.
Bu aşamaya kadar yatırım almadık. Hızlı büyümemiz organizasyonumuzu finanse etti. Hızlı büyüme sayesinde, pazardaki büyümemizi finanse edebildik. 2022’de çok fazla yatırımcı talebi vardı, ancak biz ihtiyaç duymadık.
Şimdi farklı bir vizyonumuz var. 2023 yılında uluslararası pazarlara girmeyi de hedefe koyduğumuz ve başlattığımız için yatırım almaya açığız. Bu nedenle yatırım turuna sıcak bakıyoruz. Şu anda ilgilenen yatırımcılarla da görüşmelerimiz devam ediyor.
Global büyüme hazırlığı
Yurt dışına açılımı, Türkiye’de olduğu gibi bütün ürünlerle yapacağız. Çünkü, biz kendimizi bir “pazaryeri” olarak değerlendiriyoruz. Pazarda kullanılması gereken hangi ürünse, o ürün kendini ön plana çıkarıyor. Biz kendimizi bir “finansal market” olarak konumlandırıyoruz: Gittiğim her yere bütün ürünleri götüreceğim. Ama o marketin dinamiklerine göre bazı ürünler öne çıkacak, belki bazıları daha az tercih edilecek.
İlk sırada İngiltere, Avrupa ve Birleşik Arap Emirlikleri var. Başta bu ülkeler olmak üzere globaldeki ilk amacımız bir para koridoru oluşturmak. Daha sonra yapacağımız iş birlikleriyle uluslararası para transferi konusunda da faaliyet göstermek.
SiPay’in gelecek planı
Türkiye’de bankacılık çok ileri seviyede. Yabancı bankaların, Türkiye’de her dönem bankacılık sektörüne ilgisi olduğunu biliyoruz. Ben aynı stratejiyi ödeme sistemleri tarafında da yapmak istiyorum.
Ülkemizden çıkan bir ödeme sistemi markasının global çapta kullanılmasını ve yabancı oyuncunun Türkiye’ye gireceği zaman bizimle iş ortaklığı tercih etmesini istiyorum.
Şu ana kadar büyümemizi organik şekilde yaptık, bir şirket satın alması yapmadık. Ancak, bundan sonrası için yurt dışından satın almayı düşünüyoruz. Bunun, mevcut hizmetlerimizi tamamlayıcı yenilikçi ya da pazara girişimizi hızlandıracak nitelikte bir şirket olması lazım. Türkiye’de şirket satın almayı stratejik olmadığı sürece düşünmüyoruz.
Yeni yılın gözde ürünü açık bankacılık olacak. “Her şey bir arada para” uygulaması (All in one money app) planlarımız var. Bu sayede her kullanıcı SiPay müşterisi olduğu sürece istediği her finansal işlemi yapabilir. Bu finansal işlemi yaparken arka planda dilediği banka ya da finansal kurumu kullanabilir. 5-6 tane farklı banka ya da finans uygulaması yerine SiPay uygulaması kullanıp yapabilir.
Hızlı büyümemizi sağlayan 4 faktör
Pazarı ve rekabeti iyi yorumlayıp, doğru konumlanma yapabilmek.
Diğer şirketlerle rekabet yerine “rekaberlik” stratejisi izlemek. Bu sayede bankaların ürünlerini fintech olarak satabileceğimiz bir dünya amaçlıyoruz.
Doğru gözlem yapabilme yeteneği. 7 sene boyunca farklı şirketlerle çalışma şansım oldu. Bu bana çok büyük bir deneyim kattı. Hangi sektörün, ne ihtiyacı olduğunu iyi analiz edebildim. Bu da bizi pazarda çok hızlı konumlandırdı.
Finansal özgürlük. Girişimci olarak kendi sermayemle bu işi yaptığım için bir başkasına bağımlı değildim. Hızlı karar aldık, hızlı hareket ettik. “Hızlı balık, büyük balığı yer” sözünü doğrular nitelikte oldu. Biz hızlı balık olduk.
Haberin Kaynağı: https://fastcompany.com.tr/dergi/global-acilim-yapacagiz/